Endüstri 4.0 tabanlı makinaların otomasyonu üzerinde durmamın nedeni, bu zamana kadar tasarladıgım ve kurdugum basarılı otomasyon sistemlerin de aldıgım sonuç çok nettir: ister rakipleriniz çok ucuz isçilik kullansın, ister merdiven altı üretim yapsın sonuçta gercek otomasyon sistemlerine sahipseniz sizle rekabet edemezler !
Aslında burada en kritik soru: Nasıl bu sistemler yapılacak?
Bu süreç için çok uzun ve mesaketlidir; en basta müthis bir sabırla alt yapının hazırlanacagı, çok saglam temelli bir mühendislik alt yapısı gerekiyor.
70'li yılların sonundan itibaren o zamanın benim için kutsal olan Bilim ve Teknik dergilerindeki robotlar ve siber-teknolojili yazılar beni çok etkilemistir. Seksenli yılların sonlarına mühendislik hayatımı yabancı makina tasarım konseptli projeleri incelemeye ve kısmen de uygulamaya alma isine adamıstım. Bu esnada makinaların verimliliklerini nasıl gerçek zamanlı ölçebilir, Hata Analiz raporları elde edebilir miyim diye kafa yoruyordum. 90 lı yılların hemen basında ilk PLC ile makinadan PC ortamına kalıp sıcaklık, basınç, çevrim süresi ve tanımladığımız hata kodlarını aktarmıstık, bu deneysel uygulama tüm preshaneye yaymamı üst yönetim pahalı bulmustu ancak aldıgım sonuçlar beni umutlandırmıstı.
Uzun bir süre dünya da gerçek zamanlı online makina verilerindeki aktarma yöntemlerindeki gelismeleri ve otomatik makina tasarımlarını izledim. Bu süreçte önce sanayilesmis ülkelerin makina tasarımlarını ve veri aktarımında gelişmeleri yakından takip ettim. Bir büyük sirkette vizyon sahibi bir isadamının destegiyle Alman otomasyon makinaları ve Amerikan GE Proficy MES sistemlerini entegre ederek çok basarılı sonuçlar aldık. Bir müddet sonra Alman otomasyon makinalarının tasarım konseptlerini ögrenerek tasarımlarımızı gelistirdik. Bu arada Japon sistemlerini ögrenmek için Japonya'da bulundum. Ne yazık ki Japon sistemleri Alman sistemlerin gerisindeydi. Japon'larla beraber hazırladıgımız otomatik makinalar Endustri 4.0 tabanlı degildi, bu sonuç sistemlerini çok yakından gözlemledigim icin sonuç süpriz degildi. 1980 lerde büyük devrim yapan Japonlar artık yaratıcılıklarını kaybetmislerdi. Japonya bir büyük arayıs içersinde elbette Japonya dev bir sanayi ülkesi bu sorunu asacaklar ama simdi ki zihin yapıları ile uzun zaman alacak gözüküyor.
Bizde ki durum daha da facia anlatmaya bile degmez.
Endüstri 4.0 uyumlu Otomasyon Sistemleri ve makinalardan kastım aslında bunu yapabilecek mühendislik birikimini kast ediyorum. Türkiye de ne yazık ki mühendislik egitimi çok geriledi, ayrıca makina tasarım ve sistem mühendisligi zayıfladı ya da artık ilgi çekmiyor. Eger tasarım ve sistem-kontrol mühendisligi alt yapısı olmayan ekipleriniz yoksa tamamen hayaldir. Ya da yabancı veya vizyon sahibi is adamlarının destegiyle ancak bir yere kadar yapılabilir. Bu aşamada basarılı bir proje de kendini uluslararası kanıtlamıs iyi bir MES ile PLC'lerin haberlesebilecegi makina gruplarından baslamak gerekir. Ne yazık ki ülkemizde gerçek anlamda yerli bir MES sistemi yok, makinalara iki sensör baglayıp MES sistemi satan üstelik te çok pahalı; E serisi Mercedes fiyatına Şahin satıyorlar, keske bu zamana kadar kazandıkları ile PLC'ler ile haberlesen, Big Data olusturan, OEE ve Fault Anaysis yapan yerli yazılım ve donanımlar yapılabilse...Bu anlam da Ulusal bir mutabakata, devlet ve özel sektörün destekleyecegi projelere ihtiyaç var.
Dijital Sanayi Dönüşümü, Endüstri 4.0 sayesinde gelecekte akıllı bir fabrika birbirine baglı dijital agları ile çok büyük bir veri merkezi olacaktır. Yapay Zeka bunu anlamlı bilgiye çevirerek, daha iyi is kararlarının verilmesi, performansın iyileştirilmesi ve gelecegi daha iyi tahmin edecektir. 2010 yılı ndustry 4.0 ın altyapısı olan ilk MES uygulamamdan sonra en çok etkilendigim sey; Digitial Transformation ı destekleyen teknolojinin çesitliligiydi; #AI den #IoT a kadar muazzam bir çeşitlilik var. Bu kadar sayısız seçenekle yanlıs seçim yapma veya risk alma korkusu nedeniyle bir çok fırsat kaçabilir. Ancak hiçbir sey yapmamak en büyük riski teşkil edebilir. En iyi seçim basitçe baslamak olabilir, yani PLC leri olan makinaları seçerek bir pilot MES uygulaması yapılabilir. Elbette akıllı makinaların -her ne kadar yabancı ekipmanları kullansak da tasarımlarını kendimizin yapabilmesi ve üst düzey mühendislik kalitesinde gerçekleştirebilmekte çok önemlidir. Keske kullandıgımız kritik komponentler servolar, tutucu ve döner ekipmanlar, robotlar, PLC ve kontrol vs. gibi yerli olsa... En önemli sorun Türkiye'de is dünyasının yeteri kadar bu alanda vizyonu olmaması, sirketlerdeki profesyonel üst düzey ve orta kademe yöneticilerinin yetersizligi, vasat ve pozisyonlarını korumacı yaklasımları da tuz biber ekmektedir. Yine de Endüstri 4.0 çagında gençlerin etkilenecegi çabaları bulup sürdürmeliyiz.
Teşekkürler...Ne yazık ki size katılamıyorum. Blog um yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Biraz dikkatlice blog yazılarını okuduysanız hiç anlatılmayan unsurlara ve gerçek alt yapının nasıl kurulacağının yol haritası vardır.
hayal satarak geçimini sağlayan kurumsal dolandırıcılardansın belli ki takdir ettim.